Tolga Şirin
AÇLIK GREVİ, ZORLA BESLEME VE İNSAN HAKLARI AVRUPA MAHKEMESİ

Olağanüstü Hal sürecinde kamu görevinden ihraç edilen Nuriye Gülmen ve Semih Özakça açlık grevine başlamışlardı ve tutukluluk sürecinde de açlık grevini devam ettiriyorlardı. Ulusal basındaki haberlere göre açlık grevinde 202'nci güne giren Nuriye Gülmen, yoğun bakım ünitesinde. Kamuoyunda "zorla besleme" tedbiri konuşulmaya başlandı.
Bu bağlamda bana, açlık grevi konusundaki İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi'nin yaklaşımı hakkında sorular soruluyor. Strazburg organlarının konuyla ilgili yaklaşımını şu şekilde özetleyebilirim:
1-) Ölüm: İHAM, gönüllü açlık grevi sonucu ölümü, eğer tıbbi tedavi sunulmuşsa ve tedbir ile ölüm arasında özel bir illiyet kurulamamışsa, kural olarak Sözleşme ihlali olarak görmez. (Örn. bkz. Horoz v. Türkiye)
2-) Geçici Tedbir: İHAM’ın açlık grevindeki mahpusların geçici tedbir talepleriyle ilgili geleneksel yaklaşımı iki yönlüdür: Mahkeme, devletleri, gerekli güvencelere (örn. mahpusun seçtiği hekim yoluyla tedavi, uygun koşullarda transfer vb. güvencelere) uygun davranmaya; mahpusları ise açlık grevini bitirmeye çağırır. Kamuoyuna yapılan bazı yanlış bilgilendirmelerin aksine, Mahkeme’nin mahpusları “açlık grevini bitirmeye çağırması”, yeni oluşmuş bir yaklaşım değildir. (Geçmişten örn. bkz. Grori v. Arnavutluk, Ilaşçu ve diğerleri v. Rusya ve Moldova)
3-) Zorla Besleme: İHAM, açlık grevindeki mahpusların “zorla beslenmelerini” kategorik olarak ihlal görülmez, bu konu, devletin yaşamı koruma konusundaki yükümlülükleri bünyesinde kavranır. Bu noktada sınır, devletin yaşam hakkını koruma ödevine dayanan bu tedbirin işkence veya kötü muamele niteliğine dönmesidir. Kriter olarak şunlar kullanılır:
(a) Zorla beslemenin, işkence/kötü muameleye dönüşmemesi için en az acı verici ve müdahaleci alternatif tercih edilmelidir.
(b) Zorla besleme, mahpusun hayatının korunmasına yönelik olmalıdır ve tıbbi gereklilik çok iyi temellendirilmelidir.
(c) Zorla besleme, sadece yaşamı korumaya yönelik gerçekleştirilmelidir; kesinlikle cezalandırma, caydırma veya protestoyu sonlandırma gibi bir amaç güdülmemelidir.
(d) Zorla besleme sürecinde usulü güvenceler sağlanmalıdır. Örneğin sürekli tıbbi değerlendirme, durum denetimi, zorla beslemenin yalnızca bir doktor veya sağlık personeli tarafından uygulanması, tıbbi koşulların raporlanması, kayıtların tutulması, tedbire başlama ve sona erdirme nedenlerinin açıklığa kavuşturulması, gıda bileşimi ve miktarının kaydedilmesi, bunların ve ilk kararın yargısal denetimi gibi usuli güvenceler…
Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın tedbir talebine ilişkin kararı şu linkten, Mahkeme'nin konuyla ilgili kriterleri ortaya koyduğu önemli iki kararı ise sırasıyla şu linkten ve şu linkten okuyabilirsiniz.
Kuşkusuz, konu sadece İHAM bağlamında ele alınmıyor. Uluslararası insan hakları hukukunun farklı organlarının konuyla ilgili kararları ve metinleri var. Ayrıca tıp etiği bünyesinde de bir takım tartışma ve sonuçlar bulunuyor. Bunlar ise daha kapsamlı bir yazının konusu.
#Açlıkgrevi #Zorlabesleme #Ölümorucu #İnsanHaklarıAvrupaMahkemesi #AvrupaİnsanHaklarıMahkemesi #AİHM #İHAM